Ayna değil, bakılır;
Pencereye takılır.
(Cam)

Benim bir kızım var,
Her gün aşa katarım.
(Kaşık)

Mini mini toplar,
Yere düşer hoplar,
Azıcık yürür,
Sonra ölür.
(Dolu)

Geceleyin açarlar,
Gündüzleyin kaçarlar.
(Yıldızlar)

Yeşil mantolu,
Kırmızı entarili,
Siyah düğmeli.
(Karpuz)

Dam üstünde kalaylı tas.
(Dolunay)

Alçacık tepe,
Cıngıllı küpe.
(Nohut)

Pazardan aldım kapkara,
Eve geldim maskara,
Kızardıkça kızardı,
Aşımızı taşırdı.
(Kömür)

Buzdan ayaz,
Şekerden beyaz.
(Kar)

Uzun uzun yollardan,
Bir acayip kuş gelir,
Kırma badem dili var,
Ne söylese hoş gelir.
(Mektup)

Benim iki pencerem var,
Etrafı etten duvar,
Her gün erken açanm,
Her gece kaparım.
(Gözler)

Saçaktan süngü sarkar.
(Buz)

Çinçinli hamam,
Kubbesi tamam,
Bir gelin aldım,
Babası imam.
(Saat)

Püsküllü perçem,
Yenmesi elzem.
(Soğan)

Altmış para, yetmiş para;
Sapı uzun, kendi kara.
(Vişne)

Keser sapı,
Germe yapı,
Beş dudağı,
Bir de sapı.
(El)

Boynuzu var, koç değil;
Karaca desen, hiç değil;
Sakalı var, dede değil.
(Keçi)

Çalı başına gün doğmuş.
(Gül)

Altı taş, üstü taş;
İçinde bir sütlü aş.
(Ceviz)

Dam üstünde yarım ekmek.
(Ay)

Kırmızı duvar üstünde,
Ak kuşlar oturur.
(Dişler)


Derleyen: Ayşe Dürdane Erduran
Not: Kaynak gösterilerek ve link verilerek alıntı yapılabilir.

Nüve Forum